Tunceli'de 1992 yılında bir feribotta temizlikçi olarak işe başlayan Süleyman Erbil'in hayret verici yükseliş hikayesi. Azmi ve öğrenme isteği sayesinde 3 yıl içinde kaptanlığa yükselen Erbil, 30 yıldır aynı tutkuyla insanları sevdiklerine kavuşturuyor. Erbil'in hikayesi, imkansız denilenin azimle aşılabileceğinin en güzel örneği.

Temizlikten Kaptanlığa Uzanan Yol

Tunceli'nin Çemişgezek ilçesinde yaşayan Süleyman Erbil, 1992 yılında Keban Baraj Gölü'nde Elazığ ile ulaşımı sağlayan feribotta işe başladı. O dönemde köyde geçim sıkıntısı çeken Erbil, her işte çalışmaya hazırdı. Feribotta temizlik, çay servisi ve halat bağlama gibi işlerle görevlendirildi. Ancak Erbil'in gözü hep kaptan köşkündeydi. Boş zamanlarında kaptanı izleyerek, feribotun nasıl kullanıldığını öğrenmeye çalıştı.

Erbil, o günleri şöyle anlatıyor: "1992 yılında kapakçı olarak bu işe başladım. Köyde çobanlık yapıyordum, daha doğrusu ne iş olsa onu yapıyordum. Feribot işçi arıyormuş. Çalışkan olduğumu çoğu kişi bildiği için beni önermişler. Ben de geldim kaptanla konuştum ve beni işe aldı. Feribotun temizlik işlerini yaptım, araç indirdim bindirdim, çay servisi yaptım, feribotun halatlarını kıyıya bağladım. Tüm işleri yaptıktan sonra da hep kaptanı izledim."

Azmi ve hevesi sayesinde kaptanlığın inceliklerini öğrenen Erbil, gerekli eğitimleri de alarak 3 yıl sonra geminin kaptanı oldu. O günden beri Çemişgezek Belediyesi'ne ait feribotta kaptanlık görevini ilk günkü heyecanla sürdürüyor.

Süleyman Erbil'in çalışma saatleri de oldukça yoğun. Sabah 07.00'de ilk seferine başlayan Erbil, son seferini ise saat 23.30'da tamamlıyor. Yorgunluğa rağmen Erbil, işini severek yapıyor ve insanlara yardımcı olmaktan mutluluk duyuyor.

İnsanlara Dokunan Bir Kaptan

Süleyman Erbil, sadece bir kaptan değil, aynı zamanda insanların hayatlarına dokunan bir insan. Yıllar içinde sayısız yolcu taşıyan Erbil, hastaları hastaneye yetiştirmiş, işi olanları zamanında gitmeleri gereken yere ulaştırmış, sevenleri birbirine kavuşturmuş ve cenazeleri taşımış. Her zaman yolcularına yardımcı olmaya çalışan Erbil, işini büyük bir özveriyle yapıyor.

Erbil, duygularını şu sözlerle ifade ediyor: "İnsanları taşımaktan dolayı da çok mutluyum. Hastasını taşımışım, işi olanı yetiştirmişim, sevenleri buluşturmuşum, cenaze taşımışım. Elimden geldiği kadar feribotta herkese yardımcı olmuşum. İşimi çok seviyorum. Sevmesem hizmetlilikten buraya gelmem ve yıllardır da bu işi yapmam."

Feribotun sık yolcularından Mazlum Duymaz, Süleyman Erbil'in başarı öyküsüne tanık olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiriyor. Duymaz, Erbil'in yoksul bir köy çocuğuyken azmiyle kaptanlığa yükselmesinin ilham verici olduğunu söylüyor.

Bir diğer ilçe sakini Medai Demir ise, Erbil'i çocukluğundan beri tanıdığını ve onun feribotta gösterdiği azim ve başarıya hayranlık duyduğunu belirtiyor.

Süleyman Erbil'in hikayesi, azmin, çalışkanlığın ve öğrenme isteğinin insanı nerelere taşıyabileceğinin en güzel kanıtı. Erbil, sadece kendi hayatını değiştirmekle kalmamış, aynı zamanda çevresindeki insanlara da ilham kaynağı olmuş. Onun başarı öyküsü, gelecek nesillere de örnek olmaya devam edecek.

Süleyman Erbil'in feribot kaptanı olarak 30 yıldır sürdürdüğü bu anlamlı görev, aslında bir başarı öyküsünün de simgesi. Temizlik görevinden kaptanlığa yükselerek azmin ve kararlılığın nelere kadir olduğunu gösteren Erbil, sadece Tunceli'de değil, tüm Türkiye'de örnek alınması gereken bir figür haline geldi. Onun hikayesi, zorluklar karşısında yılmamak ve hayallerin peşinden gitmek gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.