Türkiye Tüm Emlak Müşavirleri Federasyonu Başkanı Hacı Ali Taylan, gayrimenkul satışlarındaki değer belirleme yöntemleri, tapu harçları ve Maliye Bakanlığı tarafından kullanılan Mekansal Veri Analizi Sistemi (MEVA) hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Gayrimenkul sektöründe yaşanan sorunlara dikkat çeken Taylan, çözüm önerilerini de sıraladı. Peki, tapu harçlarında beklenen değişiklik ne anlama geliyor? İşte detaylar...

MEVA Sistemi ile Düşük Bedelli Satışlara Sıkı Takip

Hacı Ali Taylan, MEVA'nın bir yazılım sistemi olduğunu belirterek, sistemin amacını şu sözlerle açıkladı: "MEVA, gayrimenkul satışlarında yapılan bedellerin tapu harçlarının düşüklüğü, yüksekliği gibi konularda araştırma yapmak ve analizler yapmak, düşük bedelli satışlar varsa da onları tespit ediyor. Maliye Bakanlığı bu kanalda satışları yapan vatandaşlarımıza birer yazı göndererek gayrimenkulünüz gerçekte şu değerde fakat siz şu değere göstermişsiniz gibi yazılar yollayarak tapu harçlarının tahsilini sağlamaya çalışıyor."

Taylan, sistemin etkinliğini vurgulayarak, "Örneğin; sistem şu ana kadar 16 bin mükellefi incelemiş, 9 bin civarında mükellefe bu konuda yazı gitmiş. 2 bin 500-2 bin 600 civarında vatandaşımız da bu giden yazılar karşılığında tekrar beyanda bulunup o vergi farklarını ödemeye başlamışlar" dedi.

Piyasadaki satışların büyük bir bölümünde vatandaşların gayrimenkul satışlarını belediyelerin belirlediği emlak beyan değeri üzerinden gerçekleştirdiğini söyleyen Taylan, "10 milyon liralık bir gayrimenkulün emlak beyan değeri şu an belki 2-3 milyon lira civarında. Vatandaşımızda genelde bu emlak beyan değeri üzerinden işlemini yaptığından gerçek değer üzerinden satışını gösteremiyor" diye konuştu.

Tapu Harçları Neden Düşürülmeli?

Taylan, tapu harçlarının yüksekliğinin vatandaşları düşük bedel göstermeye yönelttiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Vatandaşların gayrimenkul değerlerini düşük göstermesindeki en büyük neden Tapu harçlarının çok yüksek olması. Örneğin 2 milyon liraya bir gayrimenkul sattığınızda yüzde 4 ile çarpıyorsunuz. 10 milyon liraya gayrimenkulü sattığınızda onu da yüzde 4 ile çarpıyorsunuz. Dolayısıyla insanlar yüksek bedelle gayrimenkul göstermekten imtina ediyorlar."

MEVA sistemiyle yapılan araştırma ve analizlerde gerçek değer tespit edildiğinde vatandaşın yüzde 4 gibi çok yüksek bir tapu harcıyla karşı karşıya geldiğini ifade eden Taylan, şu öneride bulundu: "Diğer tarafta satıcımız da eğer bunu 5 yıldan önce elinden çıkardıysa orada hem ona tapu harcı hem de bir değer artış vergisi ortaya çıkıyor ki bu vatandaşı çok ciddi anlamda mağdur eder. Herkes vergisini ödesin, kimse vergi kaçırmasın, nasıl otomobil satışlarında bu işler çözüldüyse, gayrimenkul sektöründe de artık bu bir kangren, düşük bedelle gayrimenkul satışı, bu birçok mağduriyetlere sebebiyet veriyor. Onun için bizim acilen tapu harçlarını yüzde 1'e düşürmemiz, bir sefere mahsus değer artış vergisine, bütün vatandaşlarımıza bir müktesefak tanımamız lazım."

Taylan, bu konuda farklı düşüncelerin de geliştirilebileceğini belirterek, Bakanlığa ilettikleri görüşleri şöyle özetledi: "Bununla ilgili farklı düşünceler de geliştirilebilir. Biz onunla ilgili düşüncelerimizi tamamen muafiyet sağlanmayacaksa da başka şekilde nasıl çözülebilir gibi farklı başlıklarda görüşlerimizi Bakanlığımıza ilettik."

Çözüm Bekleyen Sorunlar ve Öneriler

Gayrimenkul sektöründe yaşanan sorunların çözümü için atılması gereken adımlar şu şekilde sıralanabilir:

• Tapu harçlarının %1'e düşürülmesi
• Değer artış vergisine bir sefere mahsus muafiyet tanınması
• MEVA sisteminin daha etkin kullanılması
• Emlak beyan değerlerinin güncellenmesi

Bu adımların atılmasıyla gayrimenkul sektöründe daha şeffaf ve adil bir ortamın sağlanması hedefleniyor. Vatandaşların vergi yükünün hafifletilmesi ve kayıt dışılığın önlenmesi de bu sayede mümkün olabilecek.

Tapu harçlarında beklenen bu olası değişiklik, gayrimenkul sektöründe önemli bir dönüm noktası olabilir. Harçların düşürülmesi, hem alıcı hem de satıcı için büyük bir rahatlama sağlayacak ve sektörün canlanmasına katkıda bulunacaktır. Ancak, bu düzenlemenin hayata geçirilmesi için ilgili bakanlıkların ve kurumların ortak bir çalışma yürütmesi ve en doğru kararları alması büyük önem taşıyor.