Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) arasındaki ilişkilerde yeni bir sayfa açılıyor. Uzun bir aradan sonra yeniden başlayan diyalog süreci, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in açıklamalarıyla daha da önem kazandı. Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Türkiye'nin AB ile daha güçlü bir işbirliğine hazır olduğunu vurguladı. Bu gelişme, Türkiye'nin AB üyelik sürecini de yakından ilgilendiriyor. ## Türkiye-AB Ekonomik Diyaloğu Yeniden Başlıyor Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyaloğu, 29 Kasım 2015'te düzenlenen Türkiye-AB Zirvesi'nde HLED mekanizmasının kurulmasıyla başlamıştı. Ancak 2019'dan sonra görüşmelere ara verilmişti. 2024 yılında alınan yeni bir kararla diyalog yeniden canlandırıldı. Bu karar, AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nde de onaylanarak resmiyet kazandı. **Bu gelişme, iki taraf arasındaki ekonomik ilişkilerin yeniden ivme kazanması ve stratejik işbirliğinin derinleşmesi açısından büyük önem taşıyor.** Yeniden başlayan bu sürecin ilk toplantısı, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in katılımıyla Brüksel'de gerçekleştirilecek. Bu toplantı, 6 yıl sonra yeniden başlayan "Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyaloğu"nun bir parçası olacak. ## Bakan Şimşek'ten İşbirliği Vurgusu Bakan Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye'nin AB ile işbirliğine hazır olduğunu belirtti. Şimşek, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:"Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyaloğu 6 yıl sonra yeniden başlıyor. Diyalog her iki tarafın da menfaatine olup Avrupa Birliği’nde ekonomik bütünleşme, Türkiye’nin güçlü entegrasyonu ile daha iyi sağlanacaktır. Avrupa Birliği ile daha güçlü ve stratejik işbirliğine hazırız."Bu açıklama, Türkiye'nin AB ile ilişkilerini geliştirme konusundaki kararlılığını bir kez daha ortaya koyuyor. Ayrıca, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik hedefinden vazgeçmediği de anlaşılıyor. Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin yeniden canlanması, hem Türkiye hem de AB için önemli fırsatlar sunuyor. Bu diyalog süreci, ekonomik işbirliğinin artmasının yanı sıra, siyasi ve kültürel alanlarda da yeni işbirliklerinin önünü açabilir. Özellikle ekonomik alanda, Türkiye'nin AB ile entegrasyonunun güçlenmesi, her iki taraf için de önemli kazanımlar sağlayacaktır. Bu kapsamda, enerji, ticaret, yatırım ve diğer alanlarda ortak projelerin hayata geçirilmesi, hem Türkiye hem de AB ekonomisine olumlu katkılar sağlayabilir.