
Kıdem Tazminatı Müjdesi! Yargıtay'dan Emsal Ücretsiz İzin Kararı
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, pandemi döneminde işverenlerin işçileri ücretsiz izne çıkarmasıyla ilgili kritik bir karara imza attı. Bu karar, ücretsiz izin sürelerinin kıdem tazminatı ve yıllık izin hakkı hesabında hangi şartlarda dikkate alınacağını belirliyor. Karar, yüz binlerce çalışanın eksik ödenmiş kıdem tazminatı ve yıllık izinlerini alabilmelerinin önünü açıyor. Peki, bu emsal karar ne anlama geliyor ve çalışanları nasıl etkileyecek? İşte detaylar...
Kıdem Tazminatında Yeni Dönem: Ücretsiz İzinler Hesaba Katılacak mı?
Yargıtay'ın kararına göre, 4857 sayılı İş Kanunu'na eklenen geçici 10/2 maddesi kapsamında, pandemi döneminde ücretsiz izinde geçirilen süreler, işçinin kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin hesabında bildirim süresine eklenen 6 haftayı aşmamak kaydıyla hizmet süresinden sayılacak. Ancak bu süreyi aşan ücretsiz izinler, kıdem ve yıllık izin hesabında dikkate alınmayacak. Bu durum, özellikle pandemi döneminde uzun süre ücretsiz izne çıkarılan işçilerin kıdem tazminatı ve yıllık izin haklarının belirlenmesinde önemli bir değişiklik yaratıyor.
Sosyal Güvenlik Başuzmanı İsa Karakaş, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, pandemi döneminde uygulanan ücretsiz izinlerin kıdem tazminatına ve yıllık izin hesaplamalarına yansıması adına yargıya başvurulduğunu belirtti. Karakaş, bölge mahkemelerinden bu konuda farklı kararlar çıktığını ve konunun Yargıtay'a taşındığını ifade ederek, "Yargıtay yeni kararını verdi ve bu kararla birlikte yüz binlerce çalışan eksik ödenmiş olan kıdem tazminatını, yıllık iznini alabilecek. Zira bu emsal karar bir dönüm noktası çok önemli bir boşluğu doldurur niteliktedir" dedi.
Ücretsiz İzin Uygulaması ve İşçi Hakları
Normal şartlarda ücretsiz izin uygulamasının kıdem tazminatına sayılmadığını belirten Karakaş, ücretsiz izin uygulamasında hizmet aktinin askıda kabul edildiğinden dolayı yıllık iznin belirlenmesine esas sürede de dikkate alınmadığını aktardı. Karakaş, "Dolayısıyla pandemi döneminde birçok iş veren bu süreleri hem kıdem tazminatına esas sürede hem yıllık izne esas sürede dikkate almamıştı. İşçiler açısından ise sanki böyle hiç çalışmamış gibi bir durum ortaya çıkınca bu durum işçiler açısından çok büyük bir psikolojik rahatsızlığa yol açıldı" değerlendirmesinde bulundu.
Bölge mahkemelerinde çıkan farklı kararların ardından konunun Yargıtay'a intikal ettiğini belirten Karakaş, Yargıtay'ın pandemideki zorunlu ücretsiz izin uygulamasının işçinin ve işverenin iradesi dışında gerçekleştiğini göz önünde bulundurduğunu söyledi. Karakaş, "Yargıtay, kıdem tazminatı ve yıllık izin açısından bütün kayıpları işçinin yüklenmesinin adil olmayacağını hükmetti. Verilen kararda, hükümet kararıyla verilen zorunlu ücretsiz izin dönemlerinin ihbar önerileri süresine göre belirlenmesi gerektiği ve bu sürelere 6 hafta eklenmesi gerektiği, bunu aşan kısımların ise dikkate alınmaması yönünde karar verdi" şeklinde konuştu.
Kararın Sonuçları ve İşçilere Tavsiyeler
Yargıtay'ın bu emsal kararı, işçi hakları açısından önemli bir kazanım olarak değerlendiriliyor. Kararın etkileri üzerine konuşan Karakaş, şu tavsiyelerde bulundu:
- Eğer işçiler hala çalışıyorsa, işverenlere ihbar süreleri artı 6 hafta şeklinde kıdem tazminatına esas sürelerde ve yıllık izin hesabında dikkate almaları öneriliyor.
- İşçilerin mahkemeye gitmeleri halinde, bu emsal kararla birlikte davaları kazanacakları belirtiliyor.
- İşten çıkmış olan işçilerin ise 5 yıllık zaman aşımı süresi içerisinde mahkemeye başvurarak verilmemiş haklarını alabilecekleri vurgulanıyor.
Karakaş, pandemi döneminde henüz bir yılını doldurmamış fakat zorunlu ücretsiz izne ayrılmış işçilerin durumuna da değinerek, ücretsiz izin sürelerinin kıdem tazminatına alınması halinde hem kıdem tazminatına hak kazanacaklarını, hem de işten ayrıldıkları için alamadıkları yıllık izinleri kullanabileceklerini ifade etti.
Sonuç olarak, Yargıtay'ın bu kararı, pandemi döneminde ücretsiz izne çıkarılan işçilerin kıdem tazminatı ve yıllık izin hakları konusunda önemli bir güvence sağlıyor. İşçilerin, bu kararı dikkate alarak haklarını aramaları ve işverenleriyle iletişime geçmeleri büyük önem taşıyor. Bu karar, benzer durumda olan yüz binlerce işçinin mağduriyetini giderme potansiyeli taşıyor ve iş hukuku alanında önemli bir emsal teşkil ediyor.