Kapalıçarşı'da Kara Para Aşkı! 250 Milyon Dolar Nereye Kayboldu?
Finans

Kapalıçarşı'da Kara Para Aşkı! 250 Milyon Dolar Nereye Kayboldu?


18 October 20255 dk okuma87 görüntülenmeSon güncelleme: 05 December 2025

New York Post'un bomba gibi düşen haberiyle Kapalıçarşı, 250 milyon dolarlık kara para aklama iddiasıyla çalkalanıyor! İstanbul'un tarihi çarşısı, uluslararası bir suç şebekesinin merkezi mi oldu? Venezuela'dan gelen altınların aklandığı iddiaları, Rusya ve İran gibi ülkelerle yapılan ticaretin karanlık yüzünü ortaya çıkarıyor. İşte detaylar...

Kapalıçarşı: Turistik Cennetten Kara Para Merkezi mi?

Bir zamanlar turistlerin akın ettiği Kapalıçarşı, iddialara göre küresel bir "ekonomik gölge pazarına" dönüşmüş durumda. Gazeteye göre, gayriresmi soruşturmalarda 93 kağıt üstündeki şirket üzerinden 250 milyon doların izine rastlandı. Bu şirketlerin tek işlevi, fonların kaynağını saklamak ve para trafiğini görünmez kılmakmış.

  • Venezuela'dan Türkiye'ye yılda 900 milyon dolarlık altın akışı olduğu iddia ediliyor.
  • Bu altınların Kapalıçarşı atölyelerinde eritilip yeniden kodlanarak "temiz" hale getirildiği öne sürülüyor.
  • Sonra bu altınların, Rusya ve İran gibi yaptırım altındaki ülkelerden petrol veya benzeri mallarla takas edildiği iddia ediliyor.

Ağustos 2025'te yapılan operasyon, iddiaların yankısını daha da büyüttü. 23 dükkanda arama yapıldı, 40'tan fazla kişi gözaltına alındı. Ele geçirilenler arasında 135 mücevher, 1.132 külçe kıymetli metal, 267 tarihi eser ve çeşitli dijital materyaller vardı. Yetkililer, bunun yalnızca "buzdağının görünen kısmı" olduğunu, asıl ağın hâlâ faal olduğunu ima ediyor.

Transnasyonal suç uzmanı Prof. Louise Shelley, Kapalıçarşı'nın uzun süredir kara para aklama açısından merkezi bir rol oynadığını belirtiyor. Transparency International'dan Oğuzhan Akın ise, altının küçük atölyelerde eritilip yeniden kodlanmasının "suçlu kökeni" gizlediğini söylüyor.

Buzdağının Altında Ne Var? Altınlar Nasıl Aklandı?

Peki, bu kara para aklama nasıl gerçekleşiyor? İddialara göre, Venezuela'dan gelen altınlar, Kapalıçarşı'daki küçük atölyelerde eritilerek yeniden şekillendiriliyor. Bu işlem, altının kaynağını gizleyerek "temiz" hale getiriyor. Daha sonra bu altınlar, Rusya ve İran gibi yaptırım altındaki ülkelerle petrol veya benzeri mallarla takas ediliyor. Bu karmaşık süreç, kara paranın izini kaybettirerek suçluların rahatça hareket etmesini sağlıyor.

Kara para aklama, küresel ekonomiyi tehdit eden ciddi bir suçtur. Bu suç, yasa dışı faaliyetlerden elde edilen paranın kaynağını gizleyerek, suçluların bu parayı yasal ekonomiye sokmasına olanak tanır. Kara para aklama, terörizm finansmanı, uyuşturucu ticareti, insan kaçakçılığı ve diğer organize suçlarla yakından ilişkilidir.

Kara para aklama ile mücadele, uluslararası işbirliği gerektiren karmaşık bir süreçtir. Ülkeler, kara para aklamayı önlemek için yasal düzenlemeler yapmak, finansal kurumları denetlemek ve şüpheli işlemleri bildirmekle yükümlüdür. Ayrıca, uluslararası kuruluşlar ve diğer ülkelerle bilgi paylaşımı ve işbirliği de kara para aklama ile mücadelede önemli bir rol oynamaktadır.

New York Post'un haberi büyük yankı uyandırsa da, yayın organının sansasyonel yaklaşımı nedeniyle dikkatli olunması gerekiyor. AP gibi ajanslar, İstanbul'daki mücevher baskınlarını doğruluyor ancak 250 milyon dolarlık ağ iddiası henüz mahkeme kararıyla desteklenmiş değil. Dolayısıyla tablo bulanık. Kapalıçarşı'da gerçek bir suç ağı mı var, yoksa siyasi ve ekonomik gerilimlerin gölgesinde abartılmış bir hikaye mi anlatılıyor, bunu zaman gösterecek. Ancak, iddiaların ciddiyeti göz önüne alındığında, yetkililerin konuyu derinlemesine araştırması ve gerekli önlemleri alması büyük önem taşıyor.