
Kanun Ustası Kendi İşini Kurdu! İşte Başarı Hikayesi
Türk müziğinin vazgeçilmez enstrümanlarından kanun, Türkiye'de sayılı ustalar tarafından üretiliyor. İzmir'de yaşayan ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı unvanına sahip Ömer Faruk Kurşunel, 20 yılı aşkın süredir kanun üretiyor. Kendi kanunu sürekli arızalanınca işi bırakıp üretime başlayan Kurşunel, yurt dışına ihracat yapıyor ancak çırak bulamamaktan dertli.
Kanun Yapmaya Nasıl Başladı?
Ortaokul yıllarında müziğe ilgi duymaya başlayan Ömer Faruk Kurşunel, önce ut çalmış. Daha sonra bir arkadaşının kanun çalmaya heveslendirmesiyle bu enstrümana yönelmiş. Ancak aldığı kanun sürekli akort sorunları çıkarınca, kendi kanununu yapmaya karar vermiş.
Kurşunel, o günleri şöyle anlatıyor:
"Senelerce ut çaldım, sonrasında bir arkadaşım kanun çalmaya heveslendirdi. Bir kanun aldım ve çalmaya başladım. 3-4 ay akort sorunum oldu, kimseye akort ayarı yaptıramadım. Esas mesleğim klima bakım ve tamiri, 2000 yıllarında Alanya'da bir otelde teknik müdür olarak çalışıyordum, akşamları da otelin restoranında turistlere müzik çalıyordum. Elimdeki kanun bozuktu ve her gün beni bıktırıyordu, akort sorunu vardı, deniz kenarında olduğumuz için havadan etkileniyordu. Ben de kendi kanunumu yapmaya karar verdim ve ilk kanunumu o zaman yaptım."
2005 yılında İzmir'e taşınan Kurşunel, Ege Üniversitesi Konservatuvarı'ndan aldığı destekle kendi atölyesini kurmuş ve kanun üretimine başlamış. Kanun yapımını bir ustadan öğrenmediğini belirten Kurşunel, Ar-Ge çalışmalarıyla kendi yöntemlerini geliştirmiş.
Kanun Yapımının Zorlukları
Kanun yapımının zor ve meşakkatli bir süreç olduğunu vurgulayan Kurşunel, Türkiye'de kanun yapımı konusunda bir standardın olmadığını belirtiyor. Herkesin kendi ölçülerine göre kanun yaptığını ifade eden Kurşunel, bu konuda bir norm oluşturulması gerektiğini savunuyor.
Kurşunel, kaliteli kanun yapımının önemine de değiniyor:
"Türkiye'de kaliteli kanun yapan 3-4 usta olduğunu dile getiren Kurşunel, "Türkiye genelinde kanun üretimi denilince İzmir akla gelir. Çünkü kanunların en iyi yapıldığı yer İzmir. Merdiven altı yapan da çok var ancak ucuz kalitesiz malzemelerden yapılan kanunlar 2-3 sene sonra bozulur. Ayrıca kalitesiz kanunlar yeni başlayan kişinin heveslerini kırılmasına, öğrenmemesine neden oluyor. Kişinin iyi bir enstrümana sahip olmasının yolunu açacağına eminim" diye konuştu.
Yılda ortalama 20 kanun ürettiğini belirten Kurşunel, üretimde makineleşmeye karşı olduğunu ve her bir kanunun el işçiliğiyle yapıldığını söylüyor. Bir kanunun yapımının 20 gün ila 1 ay sürdüğünü ifade ediyor.
Yurt Dışına İhracat ve Çırak Sorunu
Kurşunel, ürettiği kanunları yurt dışına da ihraç ediyor. Özellikle Bakü'ye uzun yıllardır kanun gönderdiklerini ve bu kanunların Türk müziğinin yayılmasına katkı sağladığını belirtiyor. İran, Mısır, Tunus, Fas, Yunanistan, Almanya, Avusturya ve Amerika gibi ülkelere de kanun gönderdiklerini ifade ediyor.
Ancak Kurşunel'in en büyük sorunu çırak bulamamak. Üniversitelerde çalgı yapım bölümleri olmasına rağmen, kanun yapımı eğitiminin yeterli olmadığını ve bu konuda desteklenmesi gerektiğini vurguluyor.
Kurşunel, sözlerini şöyle tamamlıyor:
"Biz son nesiliz. Çırak bulamıyoruz. Bu işin içinde marangozluk, boyacılık, ustalık var ve çalınca sanatçılık var. Birçok sanatı içinde barındırıyor. Enstrüman yapmaktan zevk alıyorum, yaptığım çok güzel olduğu zaman haz duyuyorum, verdiğim kişiler de haz duysun istiyorum. Enstrüman eskidikçe kıymetlenen bir şey, ne kadar çalarsan o kadar kıymetlenir. Uzun müddet çalınması lazım."
Ömer Faruk Kurşunel'in hikayesi, bir zanaatkarın tutkusu ve azmiyle neler başarabileceğini gösteriyor. Kendi sorununa çözüm bulmak için yola çıkan Kurşunel, bugün hem kendi geçimini sağlıyor hem de Türk müziğinin dünyaya yayılmasına katkıda bulunuyor. Ancak bu değerli zanaatın gelecek nesillere aktarılabilmesi için çırak yetiştirilmesi ve kanun yapımı eğitiminin desteklenmesi gerekiyor.