2022'den beri dillendirilen ekonomik resesyon tehlikesi giderek büyüyor. Peki, bu resesyon tam olarak ne anlama geliyor ve dünyayı nasıl etkileyecek? İşte tüm detaylar:

Resesyon Nedir?

Resesyon, bir ülkenin ekonomik faaliyetlerinde en az altı ay süreyle gerileme yaşanması durumudur. Bu gerileme, gayri safi yurt içi hasılanın (GSYİH) düşmesi, ekonomik faaliyetlerin duraklaması ve işsizliğin artması gibi belirtilerle kendini gösterir. Resesyon, bir ülkenin ekonomisi için ciddi bir tehdit oluşturur ve uzun süreli etkileri olabilir.

Küresel Resesyon Tehlikesi Neden Arttı?

Küresel ölçekte artan enflasyon, sıkılaşan finansman koşulları, Ukrayna savaşı, pandemi ve Çin'deki karantinaların hammadde tedarik sıkıntılarına yol açması, büyüme beklentilerinin hızlı şekilde bozulmasına neden oldu. Bu faktörler, küresel seviyede resesyon yaşanacağına ilişkin tahminleri artırdı. İşte resesyonu tetikleyen faktörler:

• Yüksek Enflasyon: Dünya genelinde artan enflasyon, tüketicilerin alım gücünü düşürerek ekonomik büyümeyi yavaşlatıyor.
• Savaşlar ve Jeopolitik Gerilimler: Ukrayna savaşı gibi jeopolitik gerilimler, enerji fiyatlarını artırarak enflasyonu körüklüyor ve tedarik zincirlerini bozarak ekonomik belirsizliği artırıyor.
• Tedarik Zinciri Sorunları: Pandemi ve karantinalar, küresel tedarik zincirlerinde aksamalara neden olarak üretimde düşüşlere ve fiyat artışlarına yol açıyor.

Türkiye'yi Neler Bekliyor?

Türkiye, bu küresel gelişmelerden bağımsız değil. Yüksek enflasyon, kur dalgalanmaları ve dış ticaret açığı gibi sorunlar, Türkiye ekonomisini resesyon riskine karşı daha savunmasız hale getiriyor. Hükümetin aldığı önlemler ve uyguladığı politikalar, bu riskleri azaltmaya yönelik olsa da, küresel ekonomik gelişmelerin Türkiye üzerindeki etkileri yakından takip edilmeli. Bu kapsamda:

• Enflasyonla Mücadele: Enflasyonu düşürmek için sıkı para politikaları uygulanması gerekiyor.
• Dış Ticaret Açığını Azaltma: İhracatı artırmak ve ithalatı azaltmak için çeşitli teşvikler ve düzenlemeler yapılabilir.
• Yapısal Reformlar: Ekonominin rekabet gücünü artırmak ve yatırım ortamını iyileştirmek için yapısal reformlar hayata geçirilmeli.

Ekonomik resesyon, dünya ekonomisi için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Küresel gelişmeler ve Türkiye'nin iç dinamikleri, bu resesyon riskini daha da artırabilir. Ancak, doğru politikalar ve önlemlerle bu risklerin üstesinden gelinebilir ve ekonomik istikrar sağlanabilir.