İstanbul'da yaşanan ve birçok ilde hissedilen 6.2 büyüklüğündeki deprem, büyük bir tedirginliğe yol açarken, deprem gününe dair ilginç bir olay yaşandı. Muhammet Enez Atay isimli vatandaş, deprem sırasında iş yerinde olmasına rağmen ailesini merak ederek yanlarına gitti. Ancak ertesi gün işe geldiğinde telefonuna gelen bir mesajla hayatı değişti. İşte bu olayın perde arkası ve tarafların açıklamaları!

Deprem Anı: Aile Mi İş Mi?

Muhammet Enez Atay, deprem sırasında çalıştığı araç kiralama şirketindeydi. Ailesinin güvende olup olmadığını merak eden Atay, patronunu arayarak ailesinin yanına gitmek istediğini belirtti. Ancak iddialara göre patronu, işten ayrılması durumunda geri dönemeyeceğini söyledi. Atay, buna rağmen ailesinin yanına gitti ve bu durum, işten çıkarılmasına sebep oldu.

Atay, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: "3 tane küçük yeğenim var. Bunlardan bir tanesi kundakta daha. Benim ailem de üç tane çocukla çıkmışlar. Hani okulun bahçesinde tek başına bekliyorlar. Üstlerinde hiçbir şey yok."

Atay'ın iddiasına göre, işten çıkarılma gerekçesi olarak "istifa" gösterildi. Ancak Atay, herhangi bir istifa dilekçesi vermediğini ve işten çıkarıldığını belirtiyor. Bu durum, taraflar arasında büyük bir anlaşmazlığa yol açtı.

İşveren Ne Diyor?

Konuyla ilgili işveren ise farklı bir açıklama yaptı. İşveren, Atay'ın "işi ben bırakıp gidiyorum, siz isterseniz beni çalıştırırsınız isterseniz çalıştırmazsınız" diyerek işi bıraktığını iddia etti. Ayrıca, diğer çalışanların işlerine devam ettiğini ve Atay'a ayrıcalık tanıma gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirtti.

İşveren, Atay'ın işten ayrılmasıyla ilgili olarak şunları söyledi: "Ertesi gün gelmesine gerek yok. Burası resmi kurumsal bir şirket."

İşveren ayrıca, Atay'ın haklarının hesaplandığını ve aynı gün kendisine ödendiğini ifade etti. Ancak Atay, tazminat ve ihbar ödemesi alamadığını iddia ediyor.

İşveren ve Atay arasında geçen konuşmalarda şu ifadeler yer aldı:

• Atay: "Patronumuz da işten çıkarsam eğer bir daha iş başı yaptırılmayacağımı söyledi."
• İşveren: "Hayır. Bizim böyle bir talebimiz olmadı."
• Atay: "Ben haliyle gitmek zorunda kaldım yine de."

Sonuç: Haklı Kim?

Bu olay, deprem gibi doğal afetlerin yaşandığı anlarda insanların önceliklerinin nasıl değiştiğini ve işverenlerin bu duruma nasıl yaklaştığını gözler önüne seriyor. Muhammet Enez Atay'ın ailesine duyduğu endişe mi haklı, yoksa işverenin kurumsal prensipleri mi? Bu sorunun cevabı, olayın detaylarında ve tarafların bakış açılarında gizli. Ancak yaşanan bu olay, iş hayatında etik değerlerin ve insan odaklı yaklaşımların önemini bir kez daha hatırlatıyor.