## ABD'den Vize Başvurularına Yeni Bir Bakış Açısı: Sosyal Medya Denetimi! ABD, vize başvurularında sosyal medya hesaplarını inceleme kararı alarak, vize politikalarında önemli bir değişikliğe imza attı. Bu yeni uygulama, özellikle öğrenci ve değişim vizelerine başvuran kişilerin geçmişteki sosyal medya paylaşımlarını mercek altına alıyor. Karar, ifade özgürlüğü ve vize süreçleri açısından tartışmalara yol açarken, birçok kişi tarafından endişeyle karşılandı. ## Sosyal Medya İncelemesinin Gerekçeleri ve Kapsamı ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun dış temsilciliklere gönderdiği iddia edilen talimat, vize başvurusunda bulunan kişilerin sosyal medya hesaplarının incelenmesini öngörüyor. Bu adımın temel amacı, başvuru sahiplerinin geçmişte ABD veya İsrail'e yönelik eleştirel içerikler paylaşıp paylaşmadığını belirlemek. Özellikle **7 Ekim 2023'ten sonraki** Filistin yanlısı paylaşımlara odaklanıldığı belirtiliyor. Bu durum, özellikle Filistin yanlısı söylemlerde bulunan kişilerin ülkeye girişinin engellenmesi gibi sonuçlar doğurabileceği endişesini artırıyor. Peki bu inceleme süreci nasıl işleyecek? İddialara göre, başvuru sahiplerinin sosyal medya hesapları detaylı bir şekilde taranacak ve paylaşımları analiz edilecek. Bu analizler sonucunda, vize başvurularının kabul edilip edilmemesi kararı verilecek. Bu durum, vize almak isteyen pek çok kişinin düşüncelerini sansürlemesine neden olabilir. Bu kararın ardında yatan nedenler arasında, ulusal güvenlik kaygıları ve terörle mücadele gibi faktörler olduğu düşünülüyor. Ancak, bu uygulamanın ifade özgürlüğünü kısıtlayabileceği ve kişisel gizliliğin ihlali anlamına gelebileceği yönünde eleştiriler de yükseliyor. ## Uygulamanın Potansiyel Etkileri ve Yaşanan Gelişmeler Bu yeni uygulama, vize almak isteyen pek çok yabancının görüş ve düşüncelerini oto sansürlemesine yol açabilir. Geçmişte benzer uygulamalarıyla gündeme gelen Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) yetkilileri, bu son süreçte de çeşitli gözaltı operasyonlarıyla dikkat çekti. Columbia Üniversitesi'nde Filistin yanlısı eylemlere katılan Mahmud Halil'in gözaltına alınması ve Massachusetts'teki Tufts Üniversitesi'nde doktora yapan Türk öğrenci Rümeysa Öztürk'ün gözaltına alınıp öğrenci vizesinin iptal edilmesi, bu uygulamanın potansiyel etkilerini gözler önüne seriyor. Bu gelişmeler, ABD Anayasası'ndaki ifade özgürlüğü güvenceleriyle çelişip çelişmediği konusunda ciddi tartışmalara neden oldu. * **Gözaltılar ve Vize İptalleri:** Özellikle Filistin yanlısı aktivistlerin ve öğrencilerin hedef alındığı iddiaları gündeme geliyor. * **Oto Sansür:** Vize almak isteyenlerin sosyal medyada paylaşımlarını kısıtlaması bekleniyor. * **Uluslararası Tepkiler:** İfade özgürlüğünü kısıtladığı gerekçesiyle uluslararası alanda eleştiriler yükseliyor. ## Sonuç ABD'nin vize başvurularında sosyal medya incelemesi kararı, hem bireysel özgürlükler hem de uluslararası ilişkiler açısından önemli sonuçlar doğuracak gibi görünüyor. Bu uygulamanın, ifade özgürlüğünü kısıtlayıp kısıtlamadığı, kişisel gizliliği ihlal edip etmediği ve vize süreçlerini nasıl etkileyeceği önümüzdeki dönemde daha net bir şekilde görülecek. Bu gelişmeler, vize başvurusunda bulunacak kişilerin sosyal medya kullanımlarına daha fazla dikkat etmelerini gerektirecek.