
50'sinden Sonra Üniversite! İşte Azmin Zaferi
Kocaeli'de yaşayan 54 yaşındaki Yasemin Kızılkaya, emekli olduktan sonra hayallerini gerçekleştirmek için üniversiteye başladı. 51 yaşında girdiği meslek yüksekokulunu birincilikle tamamlayan Kızılkaya, şimdi de 4 yıllık üniversite eğitimine devam ediyor. Azmiyle herkese örnek olan Yasemin Hanım, kadın girişimcilerin ata tohumundan fide yetiştirdiği serada da aktif olarak çalışıyor. İşte ilham veren bu başarı hikayesinin detayları...
Üniversite Hayali Gerçek Oldu
Uzun yıllar camcılık mesleğiyle uğraşan ve iki çocuk annesi olan Yasemin Kızılkaya, emekliliğinin ardından üniversite hayalini gerçekleştirmek için harekete geçti. Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na (YKS) giren Kızılkaya, aldığı puanla şehir dışındaki 4 yıllık bölümlere yerleşme hakkı kazandı. Ancak ailesinden ayrı kalmak istemediği için Kocaeli Üniversitesi Ali Rıza Veziroğlu Meslek Yüksekokulu İşletme Yönetimi Bölümü'nü tercih etti.
Okulunu birincilikle tamamlayan Kızılkaya, Dikey Geçiş Sınavı ile Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi İşletme Bölümü'ne yerleşti ve eğitimine uzaktan devam ediyor. Yasemin Hanım, sadece eğitim hayatında değil, iş hayatında da aktif rol oynuyor. Kadın girişimcilerin kurduğu Dane Riz Kadın Girişimi Üretim İşletme Kooperatifi'nde üretimde de yer alıyor.
"Yapamam Demeyin, Denemekten Korkmayın"
Yıllar önce aldığı ehliyete rağmen araba kullanma konusunda kendine güvenmeyen Yasemin Hanım, yüksekokul döneminde okula gidip gelmek için yeniden eğitim alarak araba kullanmaya başladı. Şimdi ise her gün arkadaşlarını seraya götürüyor. Kızılkaya, üniversite hayalini evlilik, çocuklar ve çalışma hayatından dolayı bir türlü gerçekleştiremediğini, ancak her zaman sınava girmek istediğini belirtiyor.
Arkadaş ortamında sınav başvurularının son günü olduğunu öğrenince çocuklarıyla başvuru yaptığını anlatan Kızılkaya, şunları söylüyor: "Etrafımda 'Giremezsin, başaramazsın.' dediler. 'Liseyi bitireli 35 yıl olmuş, çok çalışman lazım.' dediler. 'Ne kaybederim ki?' dedim. 'Bu benim hayalim, kaybedecek bir şeyim yok' diye düşündüm."
Yasemin Hanım, 2 yıllık örgün öğretimi tercih ettiğini aktararak, "4 yıllık üniversiteleri de kazanma şansım vardı ancak belirli yaşa gelmiş evli insan olarak şehir dışına gidemezdim. İki yıllık örgün eğitime devam ettim. İşletme Yönetimi kazandım, orada devam ettim ve okulumu birinci bitirdim. Daha sonra açıköğretime geçtim. Örgün öğretim benim açımdan zor oluyordu. Gerçi bittiğinde ağladım, çok üzüldüm." ifadelerini kullandı.
Eğitim İş Hayatına da Katkı Sağladı
Sınıf arkadaşlarının kendi çocuklarıyla neredeyse aynı yaşta olduğuna dikkat çeken Kızılkaya, sınıfa ilk girdiğinde kendisini akademisyen zannettiklerini dile getiriyor. Yasemin Hanım, etrafından hissettiği baskı nedeniyle "yapamayacağım korkusu" yaşadığını anlatarak, "Çalıştım ama öyle gece gündüz de çalışmadım. Normal şekilde çalıştım. Birinci olacağımı düşünmedim ama birincilikle bitirdim." dedi.
Okul dönemi derslere otobüslerle gidip gelmenin zor olduğuna değinen Kızılkaya, 20 yıl önce ehliyet almasına rağmen araba kullanmayı bilmediğini, bu nedenle yeniden eğitim alarak otomobiliyle okula gitmeye başladığını ve şimdi de kooperatife arkadaşlarını taşıdığını anlattı.
Yasemin Hanım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde yürütülen "Ata Tohumu" projesi kapsamında Kocaeli’de kurulan kadın kooperatifine, bir arkadaşının davetiyle katıldığını belirterek, "Zaten sevdiğim ve güvendiğimiz arkadaşlarım, burada birlikte çalışmaya başladık. 3 yıldır da çok güzel şekilde devam ediyoruz. Tohumlarımızı ekiyoruz, her şeyi öğrendik. Nasıl muhafaza edilir, nasıl sulanır, ne zaman fide haline gelir." şeklinde konuştu.
Yasemin Kızılkaya'nın hikayesi, hayallerin peşinden koşmanın yaşı olmadığını gösteriyor. Emeklilikte yeni bir başlangıç yaparak üniversite okuyan ve kadın girişimcilere destek veren Yasemin Hanım, azmi ve kararlılığıyla herkese ilham kaynağı oluyor. Onun bu başarısı, "üniversiteli olmak çok güzel. Benim kimseyle yarışım olmadı, benim yarışım kendimi kendime ispat etmekti. Bunu da başardığıma inanıyorum. Herkese tavsiye ediyorum, kimse 'yapamam' demesin. Yapamasa da ne kaybeder ki? Herkes yapsın, ben yaptıysam herkes yapar. Özellikle iletişim açısından bana çok katkısı oldu. Kendi işletmemizde ve kooperatifimizin işletmesinde insanlarla diyalog nasıl kurulur, muhasebesi nasıl tutulur… Muhasebecimiz var ama en azından onun takibini yapabiliyorum." sözleriyle özetlenebilir.