Türkiye'de banka dışı finans sektörü, son dönemde gösterdiği büyüme ile dikkatleri üzerine çekiyor. Finansal Kurumlar Birliği (FKB) tarafından açıklanan 2025 yılı ilk çeyrek verilerine göre, finansal kiralama, faktoring, finansman, varlık yönetim ve tasarruf finansman şirketlerinin toplam büyüklüğü 1 trilyon TL'yi aşarak önemli bir eşiği geride bıraktı. Bu büyüme, sektörün Türk ekonomisindeki rolünü ve önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Banka Dışı Finans Sektöründe Rekor Büyüme

FKB'nin açıkladığı verilere göre, sektörün toplam aktif büyüklüğü önemli ölçüde arttı. Özellikle finansal kiralama ve faktoring alanlarında yaşanan gelişmeler, bu büyümede önemli rol oynadı. Sektörün bu denli büyümesinin ardında yatan nedenler arasında, bankaların kredi verme konusunda daha seçici davranması ve KOBİ'lerin alternatif finansman kaynaklarına yönelmesi gösteriliyor. Ayrıca, teknolojik gelişmelerin de sektöre olan ilgiyi artırdığı belirtiliyor.

Sektördeki büyümenin detaylarına bakıldığında:

• Finansal kiralama şirketlerinin aktif büyüklüğü yüzde 25 arttı.
• Faktoring şirketlerinin işlem hacmi yüzde 30 yükseldi.
• Finansman şirketlerinin kredi portföyü yüzde 20 genişledi.

Bu rakamlar, banka dışı finans sektörünün ne kadar dinamik ve hızlı büyüdüğünü açıkça ortaya koyuyor.

Sektörün Ekonomiye Katkıları

Banka dışı finans sektörü, KOBİ'lerin finansmana erişimini kolaylaştırarak ekonomik büyümeye önemli katkılar sağlıyor. Özellikle bankaların kredi verme konusunda daha çekimser davrandığı dönemlerde, bu sektör KOBİ'ler için bir can simidi görevi görüyor. Ayrıca, sektörün sunduğu çeşitli finansman çözümleri, işletmelerin nakit akışlarını düzenlemelerine ve yatırımlarını finanse etmelerine yardımcı oluyor.

Sektörün ekonomiye katkıları şu şekilde özetlenebilir:

• KOBİ'lerin finansmana erişimini kolaylaştırır.
• İşletmelerin nakit akışlarını düzenler.
• Yatırımların finansmanına destek olur.
• Ekonomik büyümeyi teşvik eder.

Gelecekte Banka Dışı Finansı Neler Bekliyor?

Banka dışı finans sektörünün geleceği parlak görünüyor. Özellikle teknolojik gelişmelerin etkisiyle sektörün daha da büyümesi ve çeşitlenmesi bekleniyor. Fintech şirketlerinin sektöre girmesiyle birlikte, daha yenilikçi ve kullanıcı dostu finansman çözümlerinin sunulması da olası. Ancak, sektörün büyümesiyle birlikte risklerin de arttığı unutulmamalı. Bu nedenle, düzenleyici kurumların sektörü yakından takip etmesi ve gerekli önlemleri alması büyük önem taşıyor.

Sonuç olarak, banka dışı finans sektörünün 1 trilyon TL'yi aşan büyüklüğü, sektörün Türk ekonomisindeki önemini ve potansiyelini bir kez daha kanıtladı. Sektörün gelecekte de büyümeye devam etmesi ve ekonomiye daha fazla katkı sağlaması bekleniyor.