Sanayide Durgunluk Sürüyor: İşsizlik Rekor Kırdı!
Ekonomi

Sanayide Durgunluk Sürüyor: İşsizlik Rekor Kırdı!


04 May 20255 dk okuma22 görüntülenmeSon güncelleme: 25 June 2025

Ekonomideki karmaşık göstergeler, sanayi sektöründe yavaşlama yaşanırken işgücü piyasasının güçlü kalmaya devam ettiğini ortaya koyuyor. Yüksek finansman maliyetleri ve artan belirsizlikler, bu durumun temel nedenleri arasında yer alıyor. Turizm, hizmetler ve ihracat ekonomik aktiviteyi desteklese de, özellikle imalat sanayinde belirgin bir yavaşlama gözlemleniyor.

Sanayi Neden Yavaşlıyor?

İSO imalat sanayi PMI endeksi, son 13 aydır yavaşlama bölgesinden çıkamadı. Nisan ayında sadece gıda ürünleri sektörü genişleme gösterirken, diğer sektörlerde durum pek iç açıcı değil. Özellikle tekstil sektörü, en kötü performansı sergileyen sektörlerden biri olarak öne çıkıyor. Birçok sektörde iç siparişler durgun seyrederken, ihracattan gelen destek de yetersiz kalıyor. Üretimin yavaşlamasına neden olan bu durum, siparişlerin stoklardan karşılanabilmesiyle de ilgili.

Geçtiğimiz yıl imalat sanayi %0.2 oranında daralmıştı ve sanayinin genelinin büyümeye katkısı da oldukça düşüktü. Mevcut gidişat, 2025 yılının da benzer bir tabloyla kapanabileceğine işaret ediyor. Yılın başındaki beklentiler, ikinci çeyrekten itibaren sanayide bir toparlanma yaşanabileceği yönündeydi. Ancak son haftalarda yaşanan gelişmeler, bu beklentileri boşa çıkardı. İmalat sanayi için 2025, kayıp bir yıl olabilir.

İşsizlikte Şaşırtan Düşüş!

Ekonomideki soğumaya rağmen, işgücü piyasası güçlü kalmaya devam ediyor. İşsizlik oranı, Mart ayında %7.9'a gerileyerek dikkat çekti. 2005'ten bu yana aylık olarak açıklanan işgücü istatistiklerinde ilk defa %8'in altında bir işsizlik oranına şahit olundu. İşgücüne katılımın arttığı bir ayda işsizlik oranının düşmeye devam etmesi, dikkat çekici bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Daha önceki aylarda işsizlik oranındaki düşüş, istihdam artışından ziyade işgücüne katılımdaki düşüşten kaynaklanıyordu. Ancak bu sefer durum farklı. Hem işgücüne katılım arttı, hem de yeni istihdam sayısı işgücüne katılımdaki artışın üzerinde gerçekleşti.

Sanayide iş kayıpları devam etse de, hizmetler, ticaret ve inşaat sektörlerindeki istihdam artışları, genel istihdamı yukarı çekiyor. İşgücü piyasasında ezber bozan bir dönem yaşandığı söylenebilir. Burada yarı zamanlı ve esnek çalışma modellerine dayalı istihdamın Türkiye'de daha fazla yaygınlaşmaya başladığı da unutulmamalı.

Dış Ticaretteki Durum Ne?

Nisan ayında açıklanan dış ticaret verileri, ekonomik görünümdeki karmaşık tabloyu daha da belirginleştiriyor. Geçtiğimiz ay 20.9 milyar dolarlık ihracatla, tüm zamanların en yüksek ikinci Nisan ayı ihracatı kaydedildi. İhracat tarafındaki %8.5'lik artış olumlu olsa da, ithalat %12.9 oranında arttı. 2024 yılında gerileyen dış ticaret açığı, 2025'te yeniden artış eğilimine girdi. Yılın ilk dört ayında dış ticaret açığı 30.1 milyar dolardan 34.5 milyar dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise %73.4'ten %71.4'e geriledi. Döviz kurlarındaki gelişmeler sonucunda görece ucuzlayan ithal ürünler, tüketim ithalatını teşvik ediyor. İthalattaki artışın bir diğer nedeni ise altın. İç ve dış kaynaklı belirsizlikler, yatırım aracı olarak altına olan talebi artırıyor ve bu durum da ithalat rakamlarına yansıyor.

Mevcut tablo, vatandaşlardan reel sektöre ve finansal yatırımcılara kadar tüm ekonomik aktörlerin ekonomi programına bir güven tazeleme ihtiyacı duyduklarına işaret ediyor. Bu güvenin sağlanabilmesi için bazı önemli adımlar atılması gerekiyor:

  • Enflasyonu arz tarafından tetikleyen üretim, planlama ve rekabet koşulları ile ilgili sorunlara yönelik orta ve uzun vadeli politikalar geliştirilmeli.
  • Emek yoğun geleneksel sektörlerin dönüşümüne yönelik kapsamlı bir yol haritası oluşturulmalı.
  • Reel sektörün finansal darboğazını hafifletmeye yönelik nitelikli ve seçici finansman paketleri hazırlanmalı.
  • Gelir dağılımındaki bozulmayı düzeltmeye yönelik vergi ve emek politikaları uygulanmalı.
  • Ticaret savaşlarındaki yayılmaya karşı proaktif ticaret ve yatırım diplomasisi hamleleri yapılmalı.
  • Hizmet ihracatındaki ivmelenmeyi kalıcı kılacak yeni açılımlar desteklenmeli.

Ekonomideki bu karmaşık tablo, hem sanayi sektöründeki zorlukları hem de işgücü piyasasındaki direnci gözler önüne seriyor. Güven tazeleme ihtiyacı ve atılması gereken adımlar, ekonomik aktörlerin geleceğe daha umutla bakabilmesi için kritik öneme sahip.