Teknoloji, hayatımızın her alanında olduğu gibi iş dünyasında da köklü değişimlere yol açıyor. Ancak bu değişim, çalışanlar arasında işsizlik korkusunu da beraberinde getiriyor. Genç Yönetici ve İş İnsanları Derneği (GYİAD) ile KONDA Araştırma'nın ortaklaşa yürüttüğü 'Dijitalleşen Dünyada Aranan Nitelikli Eleman Fırsatı' araştırması, bu endişeleri somut verilerle ortaya koyuyor. Peki, teknoloji gerçekten de işsizliğe mi neden olacak? Çalışanlar neden bu kadar kaygılı?

Teknoloji Korkusu: İşsizlik Gerçeği mi, Yanılgı mı?

Araştırma, özellikle mesleki öğrencilerin ve çalışanların, yapay zeka uygulamalarının ve otomasyon sistemlerinin gelişmesiyle birlikte manuel işgücüne olan ihtiyacın azalacağına inandığını gösteriyor. Bu durum, özellikle üretim sektöründe çalışanlar arasında büyük bir endişe yaratıyor. Çalışanlar, teknoloji sayesinde işlerin daha hızlı ve verimli bir şekilde yapıldığını kabul etse de, kendi pozisyonlarının geleceği konusunda ciddi kaygılar taşıyor.

Araştırmaya katılanların %35'i, aldığı eğitimin gelecekte yaptığı işte yetersiz kalacağını öngörüyor. Bu durum, eğitim sisteminin dijitalleşen dünyaya ayak uydurmakta yetersiz kaldığına dair önemli bir işaret olarak değerlendirilebilir. Ayrıca, her 5 kişiden 1'i dijitalleşme sebebiyle gelecekte işsiz kalabileceğini düşünüyor. Bu oran, teknoloji kaynaklı işsizlik korkusunun ne kadar yaygın olduğunu gözler önüne seriyor.

Nitelikli Eleman Açığı ve Mesleki Eğitim

Araştırmanın bir diğer önemli bulgusu ise, işgücü piyasasında kronik hale gelen nitelikli eleman açığı sorunu. İşverenler, dijitalleşen dünyaya ayak uydurabilecek, teknolojiye hakim ve yeniliklere açık eleman bulmakta zorlanıyor. Bu durum, mesleki eğitimin önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Mesleki eğitim kurumlarının, öğrencileri geleceğin mesleklerine hazırlayacak şekilde güncellenmesi ve modernize edilmesi gerekiyor.

İşverenler, çalışanların sürekli olarak kendilerini geliştirmelerini ve yeni teknolojileri öğrenmelerini bekliyor. Ancak, çalışanların birçoğu bu konuda yeterli imkana sahip değil. Bu nedenle, şirketlerin çalışanlarına yönelik sürekli eğitim programları düzenlemesi ve onların dijital yetkinliklerini artırması büyük önem taşıyor.

• Çalışanların teknolojiye adaptasyonu için eğitimler düzenlenmeli.
• Mesleki eğitim kurumları modernize edilmeli.
• Şirketler, çalışanlarının dijital yetkinliklerini artırmalı.

Geleceğin İş Gücü Piyasası Nasıl Olacak?

Teknolojinin işsizlik yaratıp yaratmayacağı sorusu hala tartışmalı olsa da, dijitalleşmenin iş gücü piyasasını dönüştüreceği kesin. Gelecekte, teknolojiye hakim, analitik düşünebilen, problem çözme becerileri gelişmiş ve sürekli öğrenmeye açık olan çalışanlara daha fazla ihtiyaç duyulacak. Bu nedenle, çalışanların kendilerini sürekli olarak geliştirmeleri, yeni teknolojileri öğrenmeleri ve değişime ayak uydurmaları büyük önem taşıyor.

Sonuç olarak, teknoloji işsizlik yaratma potansiyeline sahip olsa da, doğru stratejilerle bu riskin önüne geçilebilir. Eğitim sisteminin güncellenmesi, mesleki eğitimin güçlendirilmesi, çalışanların sürekli eğitim programlarına katılması ve şirketlerin dijitalleşmeye yatırım yapması, iş gücü piyasasının geleceği için kritik öneme sahip.